Bu yazıda ülkemizde çok iyi bilinen ve uveit etyolojilerinde önde gelen nedenlerden olan Behçet hastalığının çoğu zaman göz ardı edilen ama tanı koymada çok önemli olan bir bulgusundan yola çıkarak değişik bir Behçet olgusunu sunacağız.
Behçet hastalarında, kimi zaman resimde görüldüğü gibi periferik retinada, damar yapılarının yakınında ama onlardan bağımsız, retinadan hafifçe kabarık beyaz renkli, kenarları düzensiz ve kenarları keskin olmayan küçük infiltrasyon alanları izlenmektedir. Bunların, bu bölgelere inflamatuar hücrelerin göçü ile ortaya çıkıyor olduğu düşünülebilir. Dikkat edilirse infiltrasyon olan alanlarda aktif bir vaskülit bulgusu izlenmiyor. Bu bölgede kanama, sızıntı, ödem veya vasküler kılıflanma bulgusu yok. Bu bulgunun Behçet tanısı koymada diğer bulgular kadar hatta onlardan çok önemli olduğunu düşünüyorum. Şimdi hastanın diğer bulgularına bakalım.
Arka kutup renkli resimleri; sağ gözde fovea üst nazalinde beyaz renkli bir birikinti (okla işaretli) izleniyor, bu bulgu haricinde retina optik disk ve damarlar normal izleniyor, vitreusta hücre yok. Sol gözde fovea alt nazalinde beyaz renkli birikintiler izleniyor, (okla işaretli) bu bulgu haricinde retina optik disk ve damarlar doğal, vitreusta hücre yok.
Anjiografinin erken arteriovenöz evresi, görüldüğü gibi maküla ve arka kutup retina ve damarlar doğal. Herhangi bir vaskülit bulgusu yok ?. Sağ gözde fovea alt nazalinde gördüğümüz beyaz renkli birikintinin anjiografide hipofloresan olduğu, lezyon kenarlarından hafif bir florosein sızıntısı olduğu görülüyor. Bu bulgularla anjiografik inceleme burada küçük bir arter tıkanıklığı olduğu, bu gördüğümüz beyaz lezyonun da yumuşak eksuda olduğunu ortaya koymaktadır. Bu evrede sol gözde makülada gördüğümüz birikintiler ile ilgili herhangi bir bilgi edinemiyoruz. Sol gözde papilla maküla ve arka kutup retina ve damarlar doğal olarak izleniyor. Tekrar sağ göze dönersek burada anjiografinin ortaya koyduğu en önemli bulgu optik diskte görülen parçalı hiperfloresans ve hafif sızıntı. Bu bulgu da bize retinada aktif vaskülit bulgusunun olmadığını fakat optik diskin tutulum gösterdiğini kanıtlıyor.
Anjiografinin ilerleyen evrelerinde sol gözde de aktif vaskülit bulgusu olmamasına rağmen optik diskte yamalı tarzda florosein tutulumu ve sızıntı olduğu görülüyor.
Aynı hastanın perferik retina görüntüleri çok sayıda odakta retinal infiltrasyon noktaları olduğu gösteriyor.
Siyah okla gösterilen retinal infiltrasyon odağı, beyaz okla gösterilen hemen yanında yer alan intraretinal hemoraji odağı izleniyor.
Retinal infiltrasyon odakları her Behçet hastasında görülmez, görülen hastalarda bir kaç hafta devam edip sonra kendiliğinden kaybolur. Fakat tespit edilirse Behçet tanısını kolaylaştırır.
Aynı hastada hem yumuşak eksudanın hem de retinal infiltrasyon odaklarının birlikte görülmesi bizim ayırıcı tanıyı yapabilmemiz açısından bir şanstır. Periferik retinada yumuşak eksuda görmemiz pek olanaklı değildir çünkü periferik retinada yumuşak eksuda oluşumuna yol açacak kadar kalınlıkta retina sinir lifi kalınlığı yoktur. periferde gördüklerimiz bu nedenle retinal infiltrasyon odaklarıdır.
Hastanın tüm bulgularını birlikte değerlendirirsek; her iki gözde de papillit bulgularının olduğunu, periferik retinada retinal infiltrasyon-retinit bulgularının olduğu düşünülürse maküla ödemi olmamasına rağmen bunun Behçet hastalığına ikincil bir orta üveit olgusu olduğu düşünülebilir, takip ve tedavisi buna göre düzenlenmelidir.
Comments