Kyrieleis Plaques: Retina damarlarının oldukça nadir görülen bulgularındandır. Bu hastada papilladan çıkıp üst temporale doğru uzanan retina arterinde oldukça yoğun bir kılıflanma izleniyor. Bu kılıflanma ana arterle sınırlı kalmayıp hem periferde, hem de santrale uzanan dallarında da devam ediyor hatta foveaya doğru uzanan arteriollerde de var bütün bu damar yapıları adeta bu birikinti ile tamamen tıkanmış ve bu damar bir "ghost vessel" hayalet damar haline gelmiş gibi izleniyor. Bu hali ile arter tıkanıklığı tanısı koymak olası, ve biz bunu hipertansif atherosklerotik hastalarda (bu kadar yoğun olmasa da) görmeye alışkınız. Fakat bu hasta 55 yaşında ve hiç bir sistemik hastalık öyküsü olmadığı gibi görmesi de tam. Ayrıca tabloya eşlik etmesi beklenen hemorajiler, ödem, yumuşak veya sert eksudalar da izlenmiyor. Renkli fundus resmine bakıldığı zaman arterin foveal dallarının tıkanmış olması gerekli fakat hasta tam görüyor ve yakınması da yok, yakın gözlüğü almaya gelmiş. Retinanın diger bölgelerinde bir koroidit veya retinit odağı izlenmiyor, vaskülit bulgusu yok, damar yapıları sağlam olarak izleniyor.
Hastanın fundus florosein agiografisi daha da şaşırtıcı..
Hastanın fundus florosein anjiografisi; tutulan ana arterin birinci dalında belli belirsiz damar duvarı hiperfloresansı (plakların otofloresansı olabilir) haricinde neredeyse tamamen normal. Papilla kenarında iki odakta belli belirsiz hiperfloresans izleniyor, bunlar artmıyor ve ileri dönemlerde tamamen kayboluyor, bunun haricinde plaklarla dolu olduğunu düşündüğümüz damar yapıları normal, plaklar izlenmiyor, bunlarda kan akımı da normal, tıkanıklık da izlenmiyor. Hayalet damar olduğunu düşündüğümüz damarlarda da kan akımı normal ve herhangi bir iskemi bulgusu yok. Gene bu damarlardan herhangi bir florosein sızıntısı da izlenmiyor. Retinanın diğer bölgeleri ve vasküler yapılar normal, sızıntı yok vaskülit retinit veya başka bir enflamasyon bulgusu izlenmiyor.
Kyrieleis Plaques ilk defa Kyrieleis tarafından tanımlandığında tüberküloz ile ilişkilendirilmiş ve sonrasında tanımlanan olguların çoğunda intraoküler siddetli enflamatuar hastalıklar esnasında görülmüştür, etyolojiler arasında bakteriyel, viral enflamasyonların yanı sıra non-enfeksiyöz hastalıklar da sayılsa da en çok toxoplazma korioretinitleri ile birlikteliği sıktır. Oluşumu ile ilgili pek hipotez öne sürülmüş ve birikimlerin endotel tabakası seviyesinde oluştuğu düşünülmüştür. Göz içinde açık bir etyoloji gösterilemeyen hastalarda "arter duvarlarında fokal arteritis veya arteriolitise yol açan immunkompleks birikimi" hipotezini (Gass) düşünürek sistemik araştırma yapmak mantıklı olacaktır. Hiçbir şekilde eşlik eden enflamatuar hastalık gösterilemezse "lipid atheroma içeren atheromatous plaques " ile karşı karşıya olduğumuz hipotezi düşünülebilir.
Fundus florosein anjiografi bulguları tanı koymak için önemlidir.
Kyrieleis Plaques zaman içerisinde değişiklikler gösterebilir, hatta etyolojide yer alan etkenin medikal tedavisi ile tamamen de kaybolabilir fakat çoğunlukla değişmeden ömür boyu kalmaktadır.
Kyrieleis Plaques çok değişik nedenlere bağlı olarak karşımıza çıkabilen nadir ve gizemli bir bulgudur, okurların kendi literatür araştırmalarını yapmaları yararlı olacaktır.
Burada sunulan hastada herhangi bir sistemik hastalık öyküsü ve intraoküler enflamasyon belirtisi olmasa da tipik klinik ve anjiografik bulgular ile bu bulgunun "Kyrieleis Plaques" ile uyumlu olduğu kanaatindeyiz. Etyolojide sistemik bir enflamatuar hastalığın yer alabileceği varsayımı ile yapılan sistemik araştırmalarını takip etmekteyiz.
Comments